Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Ali Çelik, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle gazetemize ziyarette bulundu. Gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Uluözlü ve gazeteci Fatih Kılıç’a açıklamalarda bulunan Başkan Çelik, Organize Sanayi, Gıda İhtisas Bölgesi faaliyetleri ve hedeflerine değindi. Bilhassa inşaat sektöründen gıda sektörüne geçişler olduğunu vurguladı. Üretimi yapılan temel gıda ürünlerinin ham satışından ziyade işlenmiş haliyle satışının yeni dönemde öne çıkacağına dikkat çekti. Şehirde yönetimde ciddi bir motivasyon bulunduğunu ve şehrin gelişimine dair ciddi adımlar atıldığını dile getirdi.
“GIDA VE TARIM EN ÖNEMLİ SİLAHIMIZ”
Tokat için gıda ve tarım sektörünün en önemli gelişim kalemi olacağını vurgulayan TSO Başkanı Dr. Ali Çelik “ithalat ihracat dengesini sağlamak için elimizdeki en önemli silah tarım yaparak gıda üretmek ve bu gıdaları işleyerek cazip hale getirmek. Bu noktada atılacak adımlar Tokat’ı her geçen gün biraz daha ön plana çıkaracak. Çünkü Tokat tarım ve gıda şehri.” dedi.
GIDA ÜRÜNLERİNİ İŞLEMELİYİZ
Başkan Çelik, tarım ve gıda üzerine bilgilendirmesinde ürünlerin işlenip, paketlenerek satışını öne çıkardı ve şunları söyledi:
“Bugün dünyanın en çok aradığı, istediği şey gıda… Üzülerek söylüyorum ki şunu gördük; geçmişte tarım ve tarımın altyapısı ile ilgili hiçbir şey yapmamışız. Var olan her şeyi yok etmişiz. Sekiz bin dönümlük bir bağ rezervimiz varmış iki bin dönüme düşmüş. On iki bin dönümlük meyve bahçesi rezervimiz varmış bin dönüme düşmüş. 20 bin dönümlük ceviz rezervimiz varmış iki bin dönüme düşmüş. Biz şu an eski rezervlere yeniden sahip olabilmenin derdindeyiz. Son yıllarda tarımsal ürünlerin değeri düşünce millet bağını bahçesini sökmüş, olanı da yok etmiş. Biz şimdi yeniden üzerine koymaya çalışıyoruz. Sayın Valimiz Dr. Ozan Balcı’dan Allah razı olsun. İnanılmaz şeyler yapıyor. Dağların tepesinde sabahtan akşama kadar geziyor. Çıplak bir yer gördüğü zaman bakıy5 dönüm 10 dönüm,man arazisi, yarın diyburaya ağaç dikin. Sayın Valim sahibi yok denilince bir sahiplenen olur diyor. Kimse sahiplenmezse siz gelin, siz sulayın, bakın diyahaliye. Tozanlı’da, Niksar’da Selendi’de ceviz bahçeleri, Başçiftlik’te bin dönümlük kiraz bahçesi yapıyor. Tokat için bunlar bir milat. Çok değerli şeyler.
Biz ürün üretirken ülkemizde hangisi en az üretiliyor, hangi ürünün katma değeri daha yüksek diye düşünmeliyiz ve bu doğrultuda hareket etmeliyiz. Örneğin Türkiye’nin her yeri artık ceviz üretmeye başladı. Niğde’ye bakıyorsunuz ceviz yapıyor, Manisa’ya, Isparta’ya bakıyorsunuz ceviz yapıyor. Biz kendimizi butamda bir tık öne atacağız. Kendi yerli ırk cevizimizin tadı kalitesi farklı, bunu da işleyerek satacağız. Geçmişte bizim başka şehirlerden farkımız şuydu; Malatya kayısı üretiyfakat o kayısının içine badem koyuyor, özel tepsilerin içerisinde kayısının bin türlü halini bir ayara getirip bir liralık kayısıyı 5 liraya satıyor. Biz cevizimizi kabuğuyla satıyoruz. Daha ceviz kırma makinelerini bile Tokat’a getireli bir-iki yıl oldu. Ceviz kırmada ne var ki, çok basit bir teknoloji ile hallediliyor. Onu kırmak bile bizim için zahmetliydi. Kabuğuyla satıyorduk dışarıya… Buradan insanlar neden göçtü? Ektikleri biçtikleri ürünün karşılığını alamadıkları için gittiler. Köylerini terk edip gittiler. Biz şimdi ne yapacağız, cevizi bala, çikolataya, fındık ezmesine batıracağız, işleyeceğiz, süsleyeceğiz, özel ambalajların içerisine koyacağız. Belki reçelini yapacağız ve işlenmiş ürün olarak satmaya çalışacağız, daha yüksek katma değer elde etmeye çalışacağız. Bununla ilgili de şehirde bir sürü firma kuracağız.
HOLLANDA İLE GIDA VADİSİ PROJESİ
Tarımla alakalı ciddi çalışmalar yapıyoruz. Pandemi araya girdi. Hollanda hükümeti ile birlikte yaptığımız Gıda Vadisi Projesini çok önemsiyorum. Onlardan modern tarım nasıl yapılır, ürün nasıl işlenir, dünyaya nasıl pazarlanır, karşılıklı oturup öğreneceğiz. Bilmiyorsan bu işi yapan birini çağırıp sen nasıl yapıyorsun kardeş bana da öğret diyeceksin.
ESKİ HAVLİMANI YERİNE GIDA İHTİSAS BÖLGESİ
Gıda İhtisas OSB bu anlamda çok önemli. Eski havaalanımızın yerinde bin dört yüz dönümlük bir alanın şu anda Gıda İhtisas OSB olması ile ilgili yazışmalara, görüşmelere başladık. Bakanlıkla da görüşüyoruz. Bu şehrin bütün çehresini değiştirecek bir yatırım. Şuana kadar 45-50 yatırımcı bize müracaat etti. Bir an önce Gıda OSB’yi açın biz Tokat’a geleceğiz gıda alanında yatırım yapacağız diye arıyorlar bizi. Bizim şuanda yedi tane ovası, iki tane ırmağı olan, yüzün üzerinde çok kaliteli ve çok lezzetli ürün yetiştiren bir ilin iki - üç tane markası var. Bu potansiyeldeki bir ilin iç pazarda yerini alması gereken minimum yüz tane markası olması gerekir. Bu sebeple inşallah havaalanı bittiği anda biz Gıda OSB’ye başlayacağız. Eski havaalanı taşınmaya başladığı anda biz bu tarafta firmalarımızı Gıda OSB’ye yerleştirelim istiyoruz. Çünkü artık yeni inşaat teknolojisi ile iki ayda bir fabrika çok rahat yapılabiliyor.”
İNŞAAT FİRMALARI GIDAYA
YATIRIM YAPMAYA BAŞLADI
TSO Başkanı Dr. Ali Çelik’in dikkat çektiği hususlardan biri de ilimizdeki inşaat firmalarının yeni dönemde gıda üzerine yatırıma yöneldikleri hususu oldu
ŞEHRİN GELECEĞİ PARLAK
Tokat’ın geleceğinin çok parlak olacağının mesajını bugünden veren Başkan Dr. Ali Çelik Bu sene içerisinde benim sayamadığım 15-20 tane projemiz var. Bir nevi şehir şantiyeye dönecek. “ekonominin, ticaretin durağanlaştığı, iktidarın imkanlarının azaldığı bir dönemde bu kadar çok projenin yapılmasının bir tek esprisi var; şuan şehri yöneten insanlar şehrin gelişmesini çok ama çok istiyor. Bütün aşkı ve inancıyla istiyor. Bir uyum ve motivasyon var. Hiç duydunuz mu; “TSO Başkanı Belediye Başkanı ile Vali ile kavga etmiş…” Biz seçildiğimiz ilk günden itibaren “siz başımızın tacısınız buyurun gelin” dedik. Karşılıklı birbirimize jest yaparak görevimizi sürdürüyoruz. Kavganın şehre hiçbir kazanımı yok. Koltuk uzlaşarak çalışmayı, hizmet etmeyi gerektiriyor.” dedikten sonra samimiyetle dile getirdiği açıklamasında şunları söyledi:
“Şehrin geleceği çok iyi olacak. Bunu kimseye gaz vermek için söylemiyorum. Dersimize çalışıyoruz, yapmamız gerekenlerin neler olduğunu biliyoruz. Bu şehrin yerel rezervlerinin neler olduğunun farkındayız. Bunları nasıl ulusal ve uluslararası pazara taşıyabiliriz, onu biliyoruz. E-ticaretinden markalaşmasına kadar her aşamasını takipteyiz. Üniversitemiz yerel ürünlerle ilgili çalışıyor. Biz geldiğimizde dört tane yöresel işaret almış markamız vardı. Şuan sadece bu sene için üniversitenin çalıştığı on iki tane yöresel işaret alacak marka var. Önümüzdeki sene bu sayıyı yirminin üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Ürünün yöresel işaretini alıp marka olarak pazara sunulması lazım. E- ticaretin ve ihracatın geliştirilip desteklenmesi lazım. Tarımın araştırma-geliştirme faaliyetlerini oluşturmak lazım. Her ürün için ayıca oturup pazardaki değerini artırabilmek için çalışmalar yapmak lazım. 23 Eylül’de ekoturizm ile beraber bir gastronomi festivali yapacaktık. Valilik, Özel İdare ve TSO işbirliği ile bir buçuk milyonluk bütçe oluşturuldu. İnşallah bu sene pandemi biterse onu da yapacağız. Artık Türkiye’de her şeyi ile herkes Tokat’ı duyacak, izleyecek. Yöresel müziklerimizle, folklörümüzle, tarımsal değerlerimizle, doğamızla, yayla turizmimizle, kaplıca turizmimizle, tarihsel değerlerimiz ve birikimimizle herkes bu şehri konuşacak. Her şeye ayrı ayrı çalışılıyor. Bugün Sulusokak’ın, Tokat Kalesi’nin dizaynı inanılmaz bir atmosfer yaratacak o bölgede. Yani 30 – 40 yıldır yapılmayan her şey yapılıyor.”
